Merhaba Arkadaşlar !
Uzun zamandır blogla ilgilenemiyorum... Dersler, ödevler derken hiç yayın yazamadım. Yakın zaman önce Ankara'daki kitap fuarına gittim. Her şeyden çok Sherlock Holmes kitapları vardı ve fiyatları da uygun olunca baya bir sherlock holmes kitabı aldım :D Sherlocklara başlamadan önce yine fuardan aldığım Ölüm Şarkısı isimli kitabı çok merak ettiğim için ilk bu kitaptan başladım. Ve iyi ki başlamışım, iyi ki almışım ! O kadar harika o kadar akıcı ve sürükleyici bir anlatımı vardı. Tek kelimeyle bayıldım. Konusunu merak edenler için kısa bir özet geçeceğim, aranızdan almak isteyenler olabilir o yüzden de spoiler vermemeye çalışacağım :D Öncelikle kitabın arka kapak yazısı ve yazarını vb. paylaşacağım ve daha sonra da kendi yorumumu yazacağım. Devamını gör tuşuna basarak yazının devamını okuyabilirsiniiiz :)
Ya severek dinlediğiniz sıradan bir şarkı, bir gün 'Ölüm Şarkı'nız olursa?
Beş farklı ceset... Beş farklı yer... Beş farklı kadın...
Aynı katil tarafından öldürülmüş olmaları dışındaki tek ortak noktaları, sarışın olmalarıydı. Birbirleriyle olan bağlantılarındansa kimsenin haberi yoktu. Ta ki gazeteci Matt Owens, gözlerini bir anlığına kız kardeşinden ayırana kadar...
Miami Beach'te yaşayan kardeşini ziyarete gelen Mandy Owens, bir gece kulübünde eğlendikleri sırada aniden ortadan kaybolur. Çok geçmeden eski bir otel odasında cesedi bulunduğunda, suçluluk duygusuyla mücadele eden Matt'in elinde katile ulaşmak için tek bir ipucu vardır. Kaçırıldığı saatlerde kız kardeşinin iPod'una yüklenmiş olan tüyler ürpertici bir şarkı ve onun sözleri.
Paris'te bir sevgili... Başını kestim...
Matt, bu ipucunun Paris'te işlenmiş bir cinayeti işaret ettiğini fark ettiğinde kendini kusursuzca kurgulanmış bir bulmacanın içinde bulur. Peki, bir sonraki kurbanını seçmeden önce bu saplantılı katilin aklını okuyabilecek kadar zeki midir?
Artık duyduklarınıza inanmayın. Bu oyunda hiçbir nota, hiçbir şarkı göründüğü kadar masum değil.
"Bu katilin hastalıklı aklının içine girdiğinizde çok şaşıracak ve bu kitaptan sonra şarkılara bir daha aynı gözle bakamayacaksınız."
Kitabı kendi özetimle anlatmak istiyorum. Bir katil var. Bu katil kendince kafasında belli özelliklere sahip kadınları öldürmeye programlıyor kendini. Kendince, hiçbir polisin bulamayacağını düşündüğü ipuçları bırakıyor suç mahaline. Hiçbir polis yıllarca bu ipuçlarını takip ederek katili bulamıyor. Ta ki katil bir araştırmacı polisin kardeşini öldürene kadar... Kitap iki kişi ağzından anlatılıyor ve olayı iki farklı taraftan dinlemek, iki tarafın da neler düşündüğünü çözmek o kadar eğlenceli ki ! Hayatımda okuduğum en iyi cinayet romanlarından biriydi. Sıkıldıkça alır okurum ben bunu ! İyi ki almışım, eğer bu kitap olmasaymış nasıl kurtarırmışım kendimi bu monoton, sadece ders olan bu hayattan bilmiyorum. Benim için bir nefes oldu bu kitap. Eğer bu yazıyı okuyorsanız size bu kitabı almanızı şiddetle öneriyorum. Ölümlü şeylerden korkarım diyorsanız, bence kitabın korkulacak bir yanı yok, yani kitabın içinde ruhlu muhlu bir şeyler yok, sadece ipuçları ve arada sırada olan cinayetlerden bahsediliyor. İpuçlarını okurken aynı zamanda siz de çözüyorsunuz olayı ve böylece daha da eğlenceli oluyor. Umarım yazımı beğenmişsinizdir, hepinize keyifli okumalar...
Uzun zamandır blogla ilgilenemiyorum... Dersler, ödevler derken hiç yayın yazamadım. Yakın zaman önce Ankara'daki kitap fuarına gittim. Her şeyden çok Sherlock Holmes kitapları vardı ve fiyatları da uygun olunca baya bir sherlock holmes kitabı aldım :D Sherlocklara başlamadan önce yine fuardan aldığım Ölüm Şarkısı isimli kitabı çok merak ettiğim için ilk bu kitaptan başladım. Ve iyi ki başlamışım, iyi ki almışım ! O kadar harika o kadar akıcı ve sürükleyici bir anlatımı vardı. Tek kelimeyle bayıldım. Konusunu merak edenler için kısa bir özet geçeceğim, aranızdan almak isteyenler olabilir o yüzden de spoiler vermemeye çalışacağım :D Öncelikle kitabın arka kapak yazısı ve yazarını vb. paylaşacağım ve daha sonra da kendi yorumumu yazacağım. Devamını gör tuşuna basarak yazının devamını okuyabilirsiniiiz :)
Çevirmen: Berna Kahraman
Yayınevi : Arkadya
Orijinal Fiyat: 20 TL
Sayfa Sayısı : 432
Ya severek dinlediğiniz sıradan bir şarkı, bir gün 'Ölüm Şarkı'nız olursa?
Beş farklı ceset... Beş farklı yer... Beş farklı kadın...
Aynı katil tarafından öldürülmüş olmaları dışındaki tek ortak noktaları, sarışın olmalarıydı. Birbirleriyle olan bağlantılarındansa kimsenin haberi yoktu. Ta ki gazeteci Matt Owens, gözlerini bir anlığına kız kardeşinden ayırana kadar...
Miami Beach'te yaşayan kardeşini ziyarete gelen Mandy Owens, bir gece kulübünde eğlendikleri sırada aniden ortadan kaybolur. Çok geçmeden eski bir otel odasında cesedi bulunduğunda, suçluluk duygusuyla mücadele eden Matt'in elinde katile ulaşmak için tek bir ipucu vardır. Kaçırıldığı saatlerde kız kardeşinin iPod'una yüklenmiş olan tüyler ürpertici bir şarkı ve onun sözleri.
Paris'te bir sevgili... Başını kestim...
Matt, bu ipucunun Paris'te işlenmiş bir cinayeti işaret ettiğini fark ettiğinde kendini kusursuzca kurgulanmış bir bulmacanın içinde bulur. Peki, bir sonraki kurbanını seçmeden önce bu saplantılı katilin aklını okuyabilecek kadar zeki midir?
Artık duyduklarınıza inanmayın. Bu oyunda hiçbir nota, hiçbir şarkı göründüğü kadar masum değil.
"Bu katilin hastalıklı aklının içine girdiğinizde çok şaşıracak ve bu kitaptan sonra şarkılara bir daha aynı gözle bakamayacaksınız."
Kitabı kendi özetimle anlatmak istiyorum. Bir katil var. Bu katil kendince kafasında belli özelliklere sahip kadınları öldürmeye programlıyor kendini. Kendince, hiçbir polisin bulamayacağını düşündüğü ipuçları bırakıyor suç mahaline. Hiçbir polis yıllarca bu ipuçlarını takip ederek katili bulamıyor. Ta ki katil bir araştırmacı polisin kardeşini öldürene kadar... Kitap iki kişi ağzından anlatılıyor ve olayı iki farklı taraftan dinlemek, iki tarafın da neler düşündüğünü çözmek o kadar eğlenceli ki ! Hayatımda okuduğum en iyi cinayet romanlarından biriydi. Sıkıldıkça alır okurum ben bunu ! İyi ki almışım, eğer bu kitap olmasaymış nasıl kurtarırmışım kendimi bu monoton, sadece ders olan bu hayattan bilmiyorum. Benim için bir nefes oldu bu kitap. Eğer bu yazıyı okuyorsanız size bu kitabı almanızı şiddetle öneriyorum. Ölümlü şeylerden korkarım diyorsanız, bence kitabın korkulacak bir yanı yok, yani kitabın içinde ruhlu muhlu bir şeyler yok, sadece ipuçları ve arada sırada olan cinayetlerden bahsediliyor. İpuçlarını okurken aynı zamanda siz de çözüyorsunuz olayı ve böylece daha da eğlenceli oluyor. Umarım yazımı beğenmişsinizdir, hepinize keyifli okumalar...
bende bu kitabı aldım ama okumak için vaktim yok yarın anlatıcam biraz ayrıntıya girerek anlatır mısın
YanıtlaSil